miniksuratışıldayangozler,dun akşam beni kapıda karşıladı, mutluluğunu da çığlık atarak "anneciiim beniim,balım beniiimmm" diyerek gösteriyordu. bağırıyor,zıplıyor,elimdeki poşetleri taşımama yardım etmeye çalışıyordu...
bir çocuk bu kadar mı sevecen olur,sözleri insanın içine bu kadar mı işler,anlatmak o kadar zor ki...
sonra miniksuratı kucağıma alıp onunla kısa da olsa bir süre oynamaya başladık,altalta üstüste,kahkahaları kulaklarımız çınlatıncaya kadar bu böyle devam etti...
dün akşamki karşılamanın ve oyunun sarhoşluğunu üzerimden henüz atamamışken diğer miniksuratablasınıngibiışıldayangözler de bakıcısının "nerede kızım senin gözlerin göster bize" dediğinde o kadar çok uykusu olmasına rağmen o minicikparmağını gözüne götürmez mi? bütün günün yorgunluğu gitti,bitti o anda sanki...herşey durdu...ikiminiksurat ve benden ibaretti sanki o an...
beni sarhoş ediyor bu çocuklar,mutluluk sarhoşu...ağzımız kulaklarımızda, önce biri sonra diğeri uyuduktan sonraki evdeki sessizlik ve yarın acaba ne gibi sürprizlerle beni karşılayacakları düşüncesi beni aldı götürdü buralardan...
sonra gökyüzüne baktım,soğuk,rüzgarlı bir gecede bir tek yıldız belirli belirsiz bize gülümsüyordu.sevdiklerimiz ve yitirdiklerimiz bir yıldız olup bize dayanma gücü,yaşama sevinci mi veriyordu...bilinmez ama geçen dakikalar o kadar lezzetliydi ki...keşke uyumasalardı da biraz daha vakit geçirebilseydik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder