6 Mayıs 2010 Perşembe

anne ya sen bugün çok komiksin!

çok ama çok güzel ifade ediyorlar kendilerini.
herkonuda hem de..

geçen sabah kıpır kıpır güldürdüm onları.
ev onların güzel kahkahaları, babalarının 'saat daha çok erken, biraz yavaşşş.şişşşştttt!' demesine bile aldırmadan ki hiç aldırmıyorlar, gülerek, kikirkeyerek yataklarından kalktılar.

ne söylediysem ciddiye almadılar!
beni ciddiye almıyorlar sabahları:)

halbuki ben işe yetişme, onları giydirme,yedirme,arabaya bindirme telaşını ciddi ciddi içimde hissediyorum!!!

hep güldüler.ben de güldüm..eğlenerek yuvaya gideceğimizi sanıyordum.yanılmışım.
doğa:
-baba annemin şarkısını açabili misin?, dedi.
ırmak:
-baba benim şarkımı açabili misin?,dedi.

biz şaşırdık.kalakaldık önce!

sonra karşılıklı olarak birbirimizi ikna etmeye çalıştık ama sonuç nafile.
ırmak ağladı.
doğa ağladı.
ben ağlamamak için kendimi zor tuttum.

zira bir türlü ikna olmadılar.
sonuç ne mi?
doğa'nın istediği oldu:)
ben ne şarkıyı anlayabildim..ne de dinleyebildim..üzüldüm tabii..

sonuçta gözyaşları şarkılara karışınca iyi olmuyormuş..
şarkı mı neydi?
buyrun:)

yastığına senin sarılıp kokunla uyumuşum
üstüm açık kalmış üşürken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada
" uyandım aradım bulamadım
suçum neydi? neden böyle oldu?

bu sabah bir umut var içimde; nasıl olsa geri gelirsin diye her şey yerli yerinde yine bu sabahların bir anlamı olmalı

koltuğuna senin kıvrılıp hayalinle uyumuşum
camlar açık kalmış ürperirken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada"

bağıra çağıra söylüyorum.çok da seviyorum.
kızlar da söylüyor/du..
o sabah hariç...

Hiç yorum yok: