sabaha karşı uyandığımda bir fincan kahvenin uyku mahmurluğu ile karıştığı,sabah ayazının ise içini ürperten gerçeğine 3 gencecik fidanın katlinin eklenmesi,bunu hissediyor olmak,yaşamın kıyısında gidip gelen bana, omuzlarıma çok ağır geldi!
bunu kendi sayfamda da yazabilirdim elbette!
istedim ki; kızlarım büyüdüklerinde deniz-hüseyin ve yusuf amcalarının, kucaklarında okşanmama nedenlerini öğreniyor olsun!
istedim ki;kızlarım büyüdüklerinde üzerine bastıkları topraklarda evlat yetiştirmenin iğne ile kuyu kazarcasına olduğunu, bir cana kıymanın sa insanca olmadığını bu satırlar onlara miras olarak kaldığında, okuyarak öğrensinler istedim.
annecim,
deniz-hüseyin ve yusuf amcanın kendi çocukları olamadı hiç!izin vermediler!
hiç yenidoğan bir bebekleri olamadı!
kokusuna doyamadıkları sizin gibi mis kokulu bebekleri olamadı!
gece sizin mırıltılarınızı duyarak mutluluktan karı-koca birbirlerini dürtecek evleri,YAŞAMları olamadı! izin vermediler!
siz siz olun bir karıncayı dahi incitmeyin annecim! SAKIN incitmeyin!
bir canlının canına kıymayın.SAKIN!
İNSAN olmayı becerin annecim! İNSAN olmayı!
insana kıyanlar insan olamıyor maalesef annecim.siz siz olun, yeşil yapraklara, ota,böcüğe,kuşa,kendinize sevgiyle,şevkatle yakşlaşın.
Deniz-Hüzeyin-Yusuf amcanızı da hiç ama hiç unutmayın!
olur mu kuzularım.UNUTMAYIN!
6 Mayıs 2010 Perşembe
anne ya sen bugün çok komiksin!
çok ama çok güzel ifade ediyorlar kendilerini.
herkonuda hem de..
geçen sabah kıpır kıpır güldürdüm onları.
ev onların güzel kahkahaları, babalarının 'saat daha çok erken, biraz yavaşşş.şişşşştttt!' demesine bile aldırmadan ki hiç aldırmıyorlar, gülerek, kikirkeyerek yataklarından kalktılar.
ne söylediysem ciddiye almadılar!
beni ciddiye almıyorlar sabahları:)
halbuki ben işe yetişme, onları giydirme,yedirme,arabaya bindirme telaşını ciddi ciddi içimde hissediyorum!!!
hep güldüler.ben de güldüm..eğlenerek yuvaya gideceğimizi sanıyordum.yanılmışım.
doğa:
-baba annemin şarkısını açabili misin?, dedi.
ırmak:
-baba benim şarkımı açabili misin?,dedi.
biz şaşırdık.kalakaldık önce!
sonra karşılıklı olarak birbirimizi ikna etmeye çalıştık ama sonuç nafile.
ırmak ağladı.
doğa ağladı.
ben ağlamamak için kendimi zor tuttum.
zira bir türlü ikna olmadılar.
sonuç ne mi?
doğa'nın istediği oldu:)
ben ne şarkıyı anlayabildim..ne de dinleyebildim..üzüldüm tabii..
sonuçta gözyaşları şarkılara karışınca iyi olmuyormuş..
şarkı mı neydi?
buyrun:)
yastığına senin sarılıp kokunla uyumuşum
üstüm açık kalmış üşürken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada
" uyandım aradım bulamadım
suçum neydi? neden böyle oldu?
bu sabah bir umut var içimde; nasıl olsa geri gelirsin diye her şey yerli yerinde yine bu sabahların bir anlamı olmalı
koltuğuna senin kıvrılıp hayalinle uyumuşum
camlar açık kalmış ürperirken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada"
bağıra çağıra söylüyorum.çok da seviyorum.
kızlar da söylüyor/du..
o sabah hariç...
herkonuda hem de..
geçen sabah kıpır kıpır güldürdüm onları.
ev onların güzel kahkahaları, babalarının 'saat daha çok erken, biraz yavaşşş.şişşşştttt!' demesine bile aldırmadan ki hiç aldırmıyorlar, gülerek, kikirkeyerek yataklarından kalktılar.
ne söylediysem ciddiye almadılar!
beni ciddiye almıyorlar sabahları:)
halbuki ben işe yetişme, onları giydirme,yedirme,arabaya bindirme telaşını ciddi ciddi içimde hissediyorum!!!
hep güldüler.ben de güldüm..eğlenerek yuvaya gideceğimizi sanıyordum.yanılmışım.
doğa:
-baba annemin şarkısını açabili misin?, dedi.
ırmak:
-baba benim şarkımı açabili misin?,dedi.
biz şaşırdık.kalakaldık önce!
sonra karşılıklı olarak birbirimizi ikna etmeye çalıştık ama sonuç nafile.
ırmak ağladı.
doğa ağladı.
ben ağlamamak için kendimi zor tuttum.
zira bir türlü ikna olmadılar.
sonuç ne mi?
doğa'nın istediği oldu:)
ben ne şarkıyı anlayabildim..ne de dinleyebildim..üzüldüm tabii..
sonuçta gözyaşları şarkılara karışınca iyi olmuyormuş..
şarkı mı neydi?
buyrun:)
yastığına senin sarılıp kokunla uyumuşum
üstüm açık kalmış üşürken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada
" uyandım aradım bulamadım
suçum neydi? neden böyle oldu?
bu sabah bir umut var içimde; nasıl olsa geri gelirsin diye her şey yerli yerinde yine bu sabahların bir anlamı olmalı
koltuğuna senin kıvrılıp hayalinle uyumuşum
camlar açık kalmış ürperirken sabah olmuş
"uyan" dedi bir ses "uyan o burada"
bağıra çağıra söylüyorum.çok da seviyorum.
kızlar da söylüyor/du..
o sabah hariç...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)