-annecim,uyuyalım mı? doğa uyudu.sen de uyu istersen...sonra yemeğimizi yiyelim,hemen parka gidelim,ne dersin? nasıl bir program?
-tamam annecim...ben hemen uyuyayım,uyanayım,gidelim...
uyudu da.onlar uyurken ben de ne kadar iş varsa yapılacak yaptım.etrafta olmadıklarında heriş o kadar kısa sürede tamamlanıyor ki...mesela doğayı bin defa ütü masasına tırmanırken alıp,odaya götürmek durumunda kalmıyorum ya da masanın üstünde sürahiyi aşağıya boşaltırken alıp üstünü değiştirmek ve yerleri silmek durumunda da kalmıyorum...ne bileyim aklıma gelmiyor ki...masaya çıkmasın diye sandalyeleri uzaklaştırdığım yerden sürükleyerek masaya yaklaştırmaya çalışıp bu sefer de kitaplığı boşaltması ve bu keyifli haline dalıp diğer işlerin yapılamaması...mutfak dolaplarında lastik gördüm geçen gün..önce şaşırdım.ben ırmakçımı büyütürken hiç biryere prizler dahil koruma koymamıştım.birkere söylerdim,anlatırdım ve ne prizlere parmağını soktu ne de bir dolabı boşalttı.şimdilerde dolabını,çekmecelerini düzeltmek adına biraz ortalığı karıştırıyor ama o kadar. onun ilgisi müzik -dans ,resim-boya kalemleriydi.öyle mutfak dolaplarını tencere-tava ya da bir mutfakta olabilecek her ne var ise onu yerinden almak,çekmeceleri açıp kapatmak,tırmanmak..hiç hatırlamıyorum.
doğam bambaşka...inanılır gibi değil bazen yaptıkları...bir saniye arkanı dönme..ya da bir kapıyı açık bırakma...anında kayboluyor.prizler mi? hepsinde bebek kilidi var.buna rağmen o minicik parmakları ile onları sökmeye çalışıyor...ev sinema sistemimiz vardı;vardı diyorum artık yok...o kadar ki üzerinde olduğundan sürekli,ne yaptıysak engelleyemediğimiz için bir de geçen gün üzerinden düşmüş tabii, bakıcımız da kaldırmış...:)))
bu haftasonu mesela evde iki kere doğayı aradık:))
ırmakla beraber içerdeyiz,hemen geliyoruz annecim sen de burada oyuncaklarınla oyna,dedik ve diğer odaya gidip gelmemiz,ırmak.ın işini halletmemiz 2-3 dakika sürmemiştir.salona döndüğümüzde doğam yoktu.doğacım neredesin? ses yok...annecim neredesin? yok...ne mutfak balkonu kaldı bakmadığım ne de koltuk altları..yok yok...biz içerideki odaya gidince o da kendi odasına gidip iki dolabın arasına girmiş, oturuyor...aklım çıktı...ses de vermiyor ki cadı...:)))ırmakçımı da ayartıyor..ikisi de azıyorlar anlayacağınız ama dün beni çok şaşıttılar.
uyandılar,yemekler yenildi.5 dk.içinde hazırladım.ve doğam kucağımda ırmakçım da elimden tuttu ve biz parka gittik. o kadar güzel oynadılar ki hayran kaldım.hel de saat yediye gelirken bir iki aile kalmıştık.sessiz,sakin, giden misafir sonrasındaki salon sessizliği.biz doğamla oturduk,dinlendik.ırmak sallandı.tırmandı..doğa kendisi kaydı,o da tırmandı..çok ama çok keyif aldım.onlar da çok mutlu oldular ben de ve bana o kadar iyi geldi ki..bir saat daha kalabilirdik ama bu sefer de uyku saatleri bozulacaktı.eve dönerken de hiç sorun çıkartmadılar.gittik bir güzel de alışverişimizi yaptık."ihtiyar delikanlı"nevzat amcamız bizi eve kadar bıraktı.üstelik para bile almayacaktı ama zorla verdik taksi parasını :))) böyle insanlar da var hala :))) selam verdiğin manavın,kasabın "saygıda kusur etmeyen eş-dost" da olunca yaşadığın yerde pek bir keyifli oluyor herşey. yalıtılmış surlarla çevrili sitelerde değiliz henüz...mütevazi bir semtte,mütevazi bir evde yaşıyoruz..çok şükür ki seviyoruz,seviliyoruz ve gülümseyen insanlarla birarada yaşıyoruz :)))
kendime geldim mi? evet,bu haftasonu bana çok iyi geldi.hem de inanılmaz iyi geldi :)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder