3 Ocak 2008 Perşembe

“seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey

fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum”


yaşama yuklediğiniz anlam, yaşamın kıyısında geçirilen 40 güne ait geçen tüm saniyeler toplamında artık eskisinden çok farklılaşmıştır.bir nefestir artık yaşam, alınan, verilip verilmeyeceği belirsiz geçen günlerdir...

zamanından çok önce dünyaya gözlerini açan bebeğiniz, pembiş burnunu, kırılgan minicik boynunu annesinin koynuna sokamadan, onun mis kokusunu içine çekemeden, pembe, mavi, beyaz önlüklü daha önce sesini hiç duymadığı insanların,ışıkların, kabloların, hortumların arasında şaşkınlık içinde yapayalnızdır artık...
ve yaşamın kıyısında geçirilecek günler başlamıştır...yaşama tutunmaya çalışacak, mücadele edecektir bir kez daha nefes alıp vermek için...

seni 10.günün sonunda kucağıma alabileceğim söylendiğinde sana yukarıda dizelerini yazdığım bu şarkıyı söyledim, günlerce...sana geldiğim her süt saatinde, her karşılaşmamızda ağladığını hiç duymadım bebeğim, neden diye hemşire ablalara sorduğumda, merak etme annesi, ağlamaz o, seni çok özlemiştir, senin sıcaklığın, yumuşacık şarkıların ona nasıl moral veriyor tahmin edemezsin, sen gelmeye, şarkı söylemeye , onu okşamaya devam et, bak yaşama nasıl daha fazla bağlanacak, demişlerdi... nasıl gelmezdim? Seni görmeden geçen süt saatlerinde o boşluk duygusu, koca bir hiçlik....
seni görmek kadar heyecan verici başka birşey olabilir miydi? Bu mümkün müydü?


Irmak, diğer adlarıyla, benim aşkım, benim balım, benim pembişim, kara kaşlı erik gözlü kızım benim...:) bizden ayrı geçirdiğin günler çok gerilerde kaldı, anneciğim,
Artık yürüyor, koşuyor, konuşuyorsun...”bana hiç bak değil , baba” derken, “ben kendim yiyeceğim” derken, arabaya biner binmez “müzik aç baba, müzik aç, müzik baba, müzik...” “yadyo” açılıncaya kadar tekrarlarken, düştüğünde “ anne ben düştüm”, güldüğünde hemen arkasından “ben güldüm, anne, ben güldüm”, “yattığında “anne ben yattım” ya da “bana şaka yapma baba, şaka yoook” derken.... sen bizi hep güldürüyorsun bebişim... allah da seni her zaman güldürsün...:) güler yüzünde minik inci taneleri hiç olmasın anneciğim...
İyi ki doğdun pembişim, iyi ki varsın...minik bebek kuşum benim... :)

Hiç yorum yok: